Skip to main content

Deprem Hiç Yokmuş Gibi

By Genel No Comments

Deprem, hiç yokmuş gibi yaptığımız, deprem. Yine, yeniden aynı şeyleri yaşattı bizlere. Yaşanan acılardan hiç bir şey öğrenmeyen, öğrenemeyen ülkemiz bir kez daha yaşadı, artık yaşamaması gerekenleri. Sadece halk değil elbet suçlular. En büyük suçlular hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam ettiler bu kez. Geçen seferlerde de olmuştu ama bu kadarı hiç olmamıştı. Çünkü yeni Türkiye denen bu acımasız Türkiye. Artık sadece bağıranların, sövenlerin, güçlülerin, gücünü şiddet yoluyla gösterenlerin, maddi gücünden başka hiç bir şeyi olmayanların ülkesi haline geldi. Bu kadar kötü bir duruma bile gelişmekteyiz diyenlerin, korku ile yönetilen ama kılıfı yırtık pırtık olsa da demokrasi olan bir ülke artık. Read More

Beşir’le Vals

By Film No Comments

Beşir’le Vals, yıllar önce yapılan katliamlardan birinin hikayesi. Sadece birinin. Daha niceleri anlatılmayı bekliyor. Fakat anlatanı yok henüz. Burada Ari Folman birini anlatmak istemiş. Sabra ve Şatilla Katliamını anlatan ilk ve tek film olmuş. Zaten başka anlatan da olmamış. Ne burada o zaman yapılanları ne de sonrasında yapılanları, anlatan olmamış. Read More

Dişçi Korkusu

By Genel 2 Comments

Dişçi korkusu olmayan var mı? Elbette vardır ama az biraz da olsa düşündüren bir durum öyle değil mi? Kabul edelim kolay bir hal ve durum değil. Benim için dişçi korkusu, en büyük korkular listesinin başında yer alıyor. Evet, kırklı yaşlara merdiven dayadım, evet, sağlık için bunlar gerekli hepsini biliyorum ama bu korku başka bir korkuydu hep. Fakat, geçtiğimiz sonbaharda, bir arkadaşım Dentince diye bir yeri önerdi. Aradan geçen beş ay sonunda, tedavim ile ilgili her işlem çok iyi gitti ve gitmeye devam ediyor. Bu yazımda sizlere, kısaca başımdan geçen kötü dişçi anılarımı ve sonrasında Dentince ile hangi aşamaya geldiğimizi anlatacağım. Buyrun Dişçi Korkum ve Dentince Read More

The Green Knight

By Film No Comments

Bir kaç yıl önce, Kazım Taşkent klasiklerinden çıkan, Sir Gawain ve Yeşil Şövalye adlı kitabı okumuştum ve çok beğenmiştim. Yazarı belli olmayan bu orta çağ destanında, bir yolculuk hikayesi anlatılmış ve bu hikayede geçen yerler, karakterler, diğer bir çok hikayeden farklı gelmişti. Kısa olmasına rağmen çarpıcı bulduğum kitapların arasında yerini almıştı. Geçtiğimiz sene dikkatimi çeken bir afişte The Green Knight yazısını gördüm. İtiraf ediyorum, kitap hiç aklıma gelmedi. Read More

Çizgi Roman Tavsiyeleri

By Kitap No Comments

Uzun zamandır yazmayı planladığım yazıma başlıyorum; Çizgi Roman Tavsiyeleri. Blogdan, Goodreads’den, Instagram vs sosyal medyadan gelen soruların başında, neler okunmalı? Hangi klasikler mutlaka okunmalı ve çizgi roman için ne tavsiye edersin oldu. Özellikle çizgi roman konusunda var olan önyargıları kırmak, hem de hakkı verilmesi gereken eserleri paylaşmamak olmazdı. Fakat şimdiden belirtmek isterim, bu yazıda süper kahraman çizgi romanları bulunmuyor. Elbette bu türün de iyileri vardır hatta var, ama onları farklı bir yazıda değerlendirmek daha doğru olur. Read More

Ferhan Şensoy

By Genel No Comments

Ofisteyim. Beyaz yakayız, normaldir. Bilgisayarın karşısında yaz babam yaz. Herhalde bir gün kurtaracağız kurtulamayasıca dünyayı. Tam karşıma bir ekran uzatıyor arkadaşım. Sonra o sözler dökülüyor ağzından; “Ferhan Şensoy vefat etmiş” Ne? Nasıl? Benzeri bir kaç titrek ve şaşkın söz sonrası, değildir, yalan haberdir diyor kafamın içinde birileri. Değilmiş. Ülkede hemen her haber yalan, ama bu haber doğru haber. İçinde Ferhan Şensoy geçiyor, nasıl yalan olsun ki? Read More

Pure

By Film No Comments

Son zamanlarda seyrettiğim en iyi dizi. Bana bu kalite ile gelin dediğim, neden devamını çekmediniz yahu? Diye sorular sorduğum, enfes, tadı damakta bir çalışma. Fleabag ile beraber zirveyi paylaşırlar. Hatta yer yer paylaşmazlar. Evet, beğendim, sizler de beğenin diye buraya yazıyorum. Konumuz Pure! Read More

Benim Oyum Senin Oyun

By Genel No Comments

Hepimiz hatırlarız sanıyorum bu güzel insanı. Güzelliği konusunda hepimiz hem fikiriz. Ama bir dönem zekası ile ilgili sorun oldu. Meşhur sözü “Benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir mi?” sonrasında. Evet, ilk duyulduğunda büyük bir sorun teşkil ediyor. Çok ayrıştırıcı bir söylem. Ötekileştirme, aşağılama vs. ne derseniz artık gelir ardından. Aslında biz bunu cahil oy ile cahil olmayan oy olarak kullansak çok daha iyi ve güzel. Aysun Kayacı deyişi ile benim oyum, senin oyun. Read More

Yasaklamanın Mantığı

By Genel No Comments

Çok uzun zaman önce bu blog sayfamda youtube yasaklaması ile ilgili bir yazı hazırlamıştım. O zaman yine aynı iktidar, yine aynı yasaklama mantığı vardı. 10 yıl önce bu işlere ufak ufak başlanmıştı. O zaman daha az hissettiriyorlardı. Çünkü kitlelere bir anda yaptırım uygulamaya kalkarsanız bunun sonucunda ters reaksiyon almanız daha olası. Ama şimdi Türkiye bu durumda değil. Artık her yapılamaz, daha yapılır durumda. Read More