Bu ay en zor ayların en zoru oldu. Sadece iş anlamında değil, okuma anlamında da öyle. Bunu daha önceden tahmin etmiştim. Genellikle böyle olur, bir hedef koyarsınız ve bir de bakarsınız ki o hedefe doğru giderken yollar zorlaşıyor. Bunu tahmin ettiğimden bu ay için yaptığım okuma listeme kısa kitaplar almıştım.
Dediğim gibi bir hedefim vardı ve bu hedefe giden yolda herşey mübah gibi görüyordum. Aslında iki hedefim vardı fakat hedeflerden birine ne yazık ki ulaşamadım. Güze Okuma Şenliğinde ilk 10’a bile girememek değil, listelediğim kitapları bile bitiremedim. Ama bu beni küstürdü mü? Hayır ya da okumadan soğuttu mu? Elbette ki hayır. İkinci hedefim ise “Goodreads 2015 Reading Challenge” idi. Bu hedefim dahilinde bir yıl içinde 200 kitap okuyacağım demiştim. Bu hedefime ulaştım. Aslında çok daha fazlası okunabilir elbette ama sonuçta bu bir yarış değil ya da peşimizden kovalayan yok. Evet okunacak yüzlerce çok kıymetli eser var ama yine de kendimize okumayı bir yarış gibi görmemeliyiz diye düşünüyorum. Zaman ayırabildiğimiz kadar ayırıp, okuyabildiğimiz kadar okumalıyız.
Bu ay beni en fazla etkileyen ve okumaya doyamadığım kitapları; Bir Delinin Anı Defteri, Kral Henry, Görünmez Adam, Üç Ölüm ve Anansi Çocukları oldu.
Bu ay okuduğum türlere bakacak olursak;
11 Roman, Hikaye, Felsefe ve Fantastik,
2 tiyatro,
3 Çocuk Kitabı,
3 çizgi roman
Bu Ay Okuduklarım – Aralık 2015
Görünmez Adam – H.G. Wells
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Yine yeni bir Wells şöleni! Bilim kurgu klasiklerinden olan görünmez adamı okumanızı tavsiye ederim. Özellikle sonunda ki o burukluk ve içinizde ki ne oldu şimdi sorusu için bile mutlaka ama mutlaka okunmalı.
Yazının devamı için…
Bir Delinin Anı Defteri – Nikolay Gogol
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Söyleceğim çok şey var aslında ama buradan sadece okuyun demek istiyorum. Bu kitabı alın ve okuyun.
Yazının devamı için…
Asturya’da İsyan – Bütün Oyunları 1 – Albert Camus
…
Tatsız tussuz bir çorba içmişsinizdir eminim ve sonrasında iyi hoş güzeldi ama neydi bu eksikliği yapan diye düşünmüşsünüzdür. İşte aynı etkiyi bu kitapta aldım.
Yazının devamı için…
Tragedyanın Doğuşu – Friedrich Nietzsche
…
Elbette kolay bir kitap değil. Ama alışınca bazı şeylere yani neyi ne demek istediğini ve nasıl dediğini daha iyi anlıyorsunuz. Zaten anladıkça güzel gelmez mi çoğu zaman.
Yazının devamı için…
Anansi Çocukları – Neil Gaiman
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Fantastik edebiyattan hoşlananların kaçırmaması gereken güzel bir Neil Gaiman kitabı.
Yazının devamı için…
Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine – Nicolaus Copernicus
…
Her ne kadar bazı şeyler çok yarım bırakılmış gibi hissettirsede okunması bilgi alınması muhtemel eserlerden.
Yazının devamı için…
Fotoğrafın Yapısal Öğeleri ve Fotoğraf Sanatında Kompozisyon – Sabit Kalfagil
(Olmazsa olmaz…)
Sadece fotoğrafçılık için değil, görsel tüm sanatlar için bilgi verici bir nitelikte.
Yazının devamı için…
Dövüş Kulübü 2 – Sayı: 5 – Chuck Palahniuk
…
Başladık bir kere okuyalım bari dediğim bir seri. Kapitalizmi eleştirip, tam da kapitalizmin istediği şekilde bir satış politikası izlemek bu olsa gerek.
Yazının devamı için…
Dövüş Kulübü 2 – Sayı: 5 – Chuck Palahniuk
…
Olmamış ve olmamaya da devam ediyor. Ama insanlar beğeniyor çok enteresan…
Yazının devamı için…
Lejyon – Fabien Nury
…
Yine nazi almanyası yine özel deneyler yine mistik güçler yine vampirler… Off off.
Yazının devamı için…
Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar – John Berger
Bu ay seçtiğim John Berger kitabım Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar. İncecik hemencik biten cinsden kitaplardan. Ama anlamları oldukça derin. Özellikle resim sanatı ile ilgilenenlerin okuması gerekli diye düşünüyorum. Bu kadarcık bir kitap ne verebilir ki diye düşünmeyin. Bazen bir fikrin söylenişi bile çok etkilidir, o fikrin hayata geçmişinden.
Yazının devamı için…
Bay ve Bayan Kıl – Roald Dahl
…
İki pis ve art niyetli insanın yaşadıkları. Çok kötü insanlar bunlar çok.
Yazının devamı için…
Sırça Köşk – Sabahattin Ali
(Olmazsa olmaz…)
Bir zamanlar neden yasaklanmış olduğunu kitabı okudukça daha iyi anlıyorsunuz. Öyküde bir kaç yerde Sabahattin Ali’nin mükemmel tesbitleri yer alıyor. En sonda yer alan masallarda ise sistem eleştirisini yapılabilecek en iyi şekilde yapıyor. Bu kadar güzel bir anlatımla yapılan eleştiri, birilerinin bir yerlerine batmış olmalı ki kitabı yasaklamışlar diyorsunuz okurken. Özellikle o dönemlerde insanlar çok daha sert çok daha kutuplaşmış durumda iken okunan, yazılan, söylenen herşey çok daha fazla dokunuyordur diye düşünüyorum.
Yazının devamı için…
Üç Ölüm – Lev Tolstoy
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Üç Ölüm, Tolstoy’un etkileyici ve hikayenin içine sokan anlatımının en iyi örneklerini barındıran öyküler içeriyor. Aynı zamanda ilkleri barındıran bir özelliği daha var bu kitabın. Kitapta bulunan hikayelerden Holstomer, ilk kez Türkçe’ye çevrilen bir hikayedir. Bir de ilk olmayan şeyler var. Örneğin beni defalarca kez sarsan Tolstoy hikayeleri bu kitapta da yer alıyor.
Yazının devamı için…
Hayat Bir Rüyadır – Pedro Calderón de la Barca
…
Hayat Bir Rüyadır güzel bir tiyatro kitabı. Okunması ve anlaması en kolay olanlardan.
Yazının devamı için…
Hayvanlar Toplantısı – Erich Kästner
…
Hayvanların zirvesi olursa ne olur? Çok güzel olur aslında öyle değil mi?
Yazının devamı için…
Bir Şeftali Bin Şeftali – Samad Behrangi
…
Hepimiz istemezmiydik bir ağacımız olsun. Büyüsün bize meyveler versin. Bir adı olsun htaa. En sevdiğimiz olsun. Meyvelerini verdiğinde sevdiklerimize ikram ettiğimiz, gölgesinde ne sohbetlerin yapıldığı güzel mi güzel mutlu mu mutlu bir hayatımızın ortasında ağacımız da olsa. Kim istemez ki?
Yazının devamı için…
Rameau’nun Yeğeni – Denis Diderot
…
Bir tür tartışma gibi sanki bir eleştiri bir çıkış.
Yazının devamı için…
Kral VI. Henry – III – William Shakespeare
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Serinin üçüncü kitabı. Herşey olacağına varıyor ve olmaması gereken mi yoksa olması gereken mi bilinmez olan oluyor. Shakespeare’in tarih oyunlarının en iyisi belki de. Mutlaka okuyun!
Yazının devamı için…
Louis Lambert – Honoré de Balzac
…
Gerçekçi edebiyatın en önemli yazarlarından olan Honore de Balzac’ın okuması çok kolay olmayan, akıcılığı sonradan yerine gelen, biraz otobiyografik, biraz psikolojik ve çok fazla bilinmeyen bir eseridir. Eğer Balzac’ın edebiyatına alışkın bir kimseyseniz, diğer romanları ie arasında biraz fark sezebilirsiniz. Çünkü romanda sanki biraz farklı tatlar var.
Yazının devamı için…
Okumaya Köpek Kalbi – Mihail Bulgakov ile devam ediyordum ki birkaç saat içinde kitabı bitirdim. Bende hemen ardından bir William Golding kitabı okumak istedim ve Kule’ye başladım.
Okuduklarımı takip etmek isterseniz ister kitapveyorum.com/metin ya da goodreads.com/metinyilmaz‘dan takip edebilirsiniz.
Merhaba okuma listenizi neye göre belirliyorsunuz?
Aslında belirli bir kriterim yok. Her ay okumak istediklerimi kitaplığımın rafında dikine yığıyorum. Bazende kitaplıktan tek tek seçerek okuyorum. Sadece farklı edebiyat türlerinde okumaya özen gösteriyorum. Örneğin, klasik bir eserden sonra bir çocuk kitabı ya da fantastik bir eser okuyorum. Kısacası hep aynı tarz okumamaya özen gösteriyorum. Kitap seçiminde ise çevirmen ve yayınevine dikkat ediyorum. Bu zaten en önemli iki kriter biliyorsunuz.