Skip to main content

Yine yeniden güzel bir Mart ayı ile okuma listemi yazıyorum. Bahar geldi diye salmak yok okumaya devam! Zaten İstanbul’da bahar gelse ne olur ki? Şehir pisliği, gürültüsü, lanet trafiği ve saygısız sevgisiz insanları ile hangi bahar güzel olabilir ki? O yüzden İstanbul’da yaşamamı sağlayan kitaplarla yaşamaya devam ediyorum.

Yılın ilk çeyreğini 15 kitap, 38 çizgi roman okuyarak tamamlamış oldum. Her ay olduğu gibi bu ayda da farklı türlerde okumaya çalıştım. Büyük bir klasik eser, bilim kurgu, çocuk kitapları, sanat kitapları ve çizgi roman. Bu ay sadece tiyatro alanında bir eser okumadım diğer aylardan farklı olarak.

Oblomov – Ivan Gonçarov
Oblomovluk nedir ne değildir? Aslında tembellik değil yapmak istememek. Hayallerinin olması ama onları gerçek yapmak istememek her zaman hayal olarak kalsınlar demek belki. Kitabın başında yataktan çıkmayan Oblomov kitabın ortalarında aşk ile tanışıyor sonunda ise beklenmeyen bir biçimde ilerliyor hayatı. Biraz uzun zamanda ve Olga ile olan klasik aşk maceralarında biraz sıkılmış olsam da güzel bir kitaptı Oblomov. Sonunda ise, az biraz beklediğim sonu buruk bir gülümseme ile okudum.

Dünyaların Savaşı – H.G. Wells
Wells klasiği çok iyi bir kitap. Özellikle sonunu bu kadar mantıklı bir biçimde bağlaması takdire şayan.

İstanbul Karşılaşmaları: Osmanlılar, Oryantalistler ve 19. Yüzyıl Görsel Kültürü – Mary Roberts
Bir zaman önce amazonda görmüş, Türkçe çevirisinin olmadığını görünce üzülmüştüm. Sonra İş Bankası Kültür Yayınlarından çıktığını gördüm ve hemen aldım. Zeynep Rona çevirisi ile, mükemmel bir baskı ve kağıt kalitesiyle dilimize kazandırılmış eşsiz eser.
Mary Robert’in araştırmalarının bir güzel sonucu daha bizlerle buluşmuş oldu böylece. Bu sefer bizlere Osmanlı zamanında sanata ve sanatçıya olan yaklaşımı anlatıyor yazar. Sadece bununla kalmayarak oryantalist akımın nasıl ilerlediği, neleri ve kimleri etkilediğini de görmüş oluyoruz. Osmanlı Sultanlarının resime olan ilgisinin sadece basit bir devlet adamı ilgisi olmadığını, aynı zamanda bir resim yeteneği ile birleştiğini de gösteriyor. Bazı savaşlarda resmedilecek olan savaş alanının, anahatları sultan tarafından ustalıkla çizilmiş, bu çizim üzerinden bir çalışma yapılabilmiş. Bize öğretilen klasik Osmanlı betimlemelerinden farklı bir Osmanlı ve Osmanlı yönetimi görmüş oluyoruz. Bir dönem incelikler imparatorluğu denmesinin nedenlerinden birini daha inceler gibi hissediyorsunuz.
Yazacak daha çok şey var. Kısaca kaçırılmaması gereken koleksiyonluk bir eser. Okuması ayrı bir sevinç olan bu kitabı tarihe ve sanata olan ilgisi olan herkese tavsiye ederim.

Robertson: Osmanlı Başkentinde Fotoğrafçı Ve Hakkak – Bahattin Öztuncay
Eski İstanbul’u görmek isteyenler için muazzam bir eser. Dönemin İstanbul’u her zaman olduğu gibi o zamanlarda da güzel pozlar vermiş. Henüz temiz ve sadeyken yakalamış Robertson İstanbul’u. İyi yapmış bizlere güzel bir sergi bırakmış. Eksiklik olarak sayabileceğim iki şey var. Birincisi kitapta daha detaylı bilgi verilebilir, bilgi alınabilecek eserler referans verilebilirdi. Tabi bu zamanının eserlerine aç olan birinin yorumu. Çok fazla bulamıyoruz bu yüzden. Bir diğer konu ise, baskı ve cilt konusu. Daha iyi bir ciltleme kullanılabilirdi. Baskı konusunda da öyle bir durum var. Fakat kitabın içinde kullanılan malzeme çok daha iyi. Dışında aynı özen gösterilmemiş gibi duruyor ama sorun değil iç kısım gayet iyi durumda.

Polikuşka – Leo Tolstoy
Polikuşka adlı bir adamın bahtsız yaşamından bir kesit. Elbet Tolstoy anlatımı ile çok daha okunası bir öykü.

Fırtınadaki Kanatlar – Sally Grindley
Bir aile akbabalar ölmesin diye Hindistanda bir festivale gider. Olaylar gelişir…

Gizli Bahçe – Frances Hodgson Burnett
Güzel bir kitap. Sınıflandırmaya sokmadan okunabilir, okutulabilir.

Annem Sen misin? Komik Bir Dram – Alison Bechdel
İlk kitap kadar sürükleyici değildi. Sonlara doğru sıkılmaya başlıyorsunuz. Ama ilk kitabın hatrına bile okunur.

Cenaze Evi Şenlik Evi Bir Aile Trajikomedisi – Alison Bechdel
Kesinlikle mükemmel bir çizgi roman. Özellikle alternatif çizgi roman severler kaçırmasın bu kitabı. İkinci bir Güngezgini desem sanıyorum anlayacaklardır. Hatta bana sorarsanız Güngezgininin bir adım ötesinde bile diyebilirim. Alison Bechdel’ın diğer eserlerini de büyük bir merakla bekliyorum.

Güçsüz Düşmezsen Hayat Güzeldir – Seth
Eskiden güzel işler başarmış bir karikatüristin peşinden giden bir karikatüristin maceraları diye özetleyebilirim. Okurken bir hayat kesiti içinde bir hayat kesiti gözlemleyerek, o zamanları kendinize yaşatarak ilerliyorsunuz. Gerçek bir çizgi roman okumak isteyenlere tavsiye ederim. Karakarga yayınlarına da bir kez daha teşekkür ederim böylesi güzel işleri bizlerle buluşturdukları için.

Pinokyo – Vampir Avcısı – Van Jensen
Her ne kadar vampir hikayelerinden artık bıkmış olsam da şans vermek istediğim, farklı gördüğüm bir çizgi romandı bu çizgi roman. İyi ki o şansı vermişim dedim kendime çünkü güzel olmuş, farklı olmuş ve güzel bir ambiyans yakalanmış. Keşke vampir yerine başka bir şey olsaymış dedim ama kendi kendime. Başka bir tür yaratık canavar vs. Ama sanıyorum kazıkla öldürme ritüeli için vampirler seçilmiş. Olsun güzel olmuş okumaya devam edeceğim bir seri çizgi romanım daha olmuş oldu. Çizgi düşler hız kesmeden basar umarım. (less)

Stefan Zweig’ın Son Günleri – Laurent Seksik, Guillaume Sorel
Biraz bölük pörçük ilerlemiş sanki o sebeple içselleştirme yapmak zor oluyor. Çizimlere de eğer ısınamazsanız sorun daha da büyüyebiliyor. Böylesi bir çizgi romanın daha büyük bir özenle, daha detaylı daha incelikli işlenmesini beklerdim.

Orfani 1, 2, 3 – Roberto Recchioni
İyi olduğunu tahmin ettiğim bir seri idi Orfani bu yüzden beklentim olması gereken dozdaydı. Bu yüzden güzel bir okuma oldu benim için. Bir çırpıda üç cilt bitti. Zaten bu seri beğenilmeyecek bir seri de değil. Çizgi roman severlere tavsiye ederim.

Corto Maltese: Gençlik Yılları – Hugo Pratt
Corto serisini eskiden beri okumak istiyordum fakat bu küçük ebatı ve orjinalinden uzaklaşmış hali ile değil. Bir daha NTV yayınları almama kararı almıştım fakat yine bir hata yaptım. Bu kez son olacak. NTV yayınları lütfen bu tip efsane serilere bulaşmayın. Bırakın uzmanları yapsın bu işleri. Siz gidin popüler kitap basın, en iyi on bilmem ne kitapları basın ne bileyim haber adı altında toplamalar yapın ama en azından çizgi romanlarımıza bulaşmayın.

Bu Ay Okuduklarım – Mart 2017

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.