En sevdiğim aylardandır Eylül. Nedensiz severim. Bu aya özel hedefler koymayı da severim. Her ne kadar hedefimde olan kadar kitap okuyamamış olsamda, çizgi romanlarla buna ulaşmışım hatta geçmişim gibi görünüyor. 18 kitap okumuşum. 3 kitap çocuk kitabı, 1 aforizma, 5 tiyatro ve kalan 9 kitapta roman/hikaye kitapları. 12 çizgi romanı söylemeyi unuttum tabi. Rakamlara değindikten sonra şimdi içeriklere odaklanabiliriz.
Bu ayın listesine geçmeden önce yine belirtmek istediğim bir şey var. Kitaplar ile ilgili çok kısa -bir satır- yazı yazıp, kalan yorumları ve tanıtımsal bilgileri kitapveyorum.com adresinden yapacağım. Burada sadece özet ya da özetten daha az bir bilgi olacak.
Bu ayın öne çıkan ve beni hem şaşırtan hem de etkileyen kitapları ise şöyle; Müfettiş, George Dandin, Romeo ve Juliet, Elektra, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Küçük Kara Balık, Yaban Muzu, Vahşetin Çağrısı, Otomatik Portakal, Mars Yıllıkları ve Şemsiye Akademisi oldu. Evet bu ay beğendiğim kitaplar oldukça fazla. Güzel kitaplar hatta çok güzel kitaplar okumuş olduğumu farkettim.
Bu Ay Okuduklarım – Eylül 2015
Elektra – Sophocles
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Eskilerden hatta çok eskilerden güzel bir oyun mu okumak istiyorsunuz? O zaman olabileceğiniz en doğru yerdesiniz. Elektra’nın dünyasında. Buyrun okuyun hemde hemen!
Yazının devamı için…
Romeo ve Juliet – William Shakespeare
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Böyle bir eseri yorumlamak, puan vermek ya da değerlendirip, üzerine konuşmak bizler için büyük bir saygısızlık olurdu. Söylenebilecek bir söz yok bu şiirsel anlatıma. Shakespeare gibi bir ustanın kalemine yakışır bir sanat bu okunan. Prensin de dediği gibi; daha acıklı bir öykü yoktur Romeo ve Juliet’in öyküsünden.
Yazının devamı için…
30 Gün 30 Gece – Steve Niles
Bir kasaba, öldürülen insanlar, vampirler vs. Çizimler için devam edilebilir. Ama konu olarak artık yeter dedirtenlerden ne yazık ki.
Yazının devamı için…
5 Ronin – Peter Milligan
Ne yazık ki beklediğim gibi çıkmadı. Daha doğrusu alırken aldığım o beklenti ve istek çok uzun süremedi. Ama samurai hikayelerini seven benim gibiler için yine de güzel.
Yazının devamı için…
Dövüş Kulübü 2 #3 – Chuck Palahniuk
Madem başladık devam edelim diye devam ediyorum. Her sayısına bir kitap parası vermek çok sinir bozucu olsa da bir süre dayanacağım. En azından hikaye belki bir yere gelir ümidiyle…
Yazının devamı için…
Vahşetin Çağrısı – Jack London
(Olmazsa olmaz…)
Jack London’un yıllar önce okuduğum iç ezici kitabı, yıllar sonra yine aynı iç ezicilikle karşımızda. Vermesi gereken tüm hizleri veriyor bize. Okunmalı bir kitap.
Yazının devamı için…
Mars Yıllıkları – Ray Bradbury
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Ray Bradbury ve Mars. Sizce nasıl olabilir? Elbette mükemmel olabilir. Hayranlarının çoktan okuduğu, bilim kurgu severlerin ise mutlaka okuması gerektiği eselerden.
Yazının devamı için…
Canavarın Uykusu – Canavar Dörtlemesi #1 Enki Bilal
Henüz ilk kitaptayım birşey söylemek doğru olmaz. Ama çizimler mükemmelin üstünde. O anı o an gibi yaşatıyor. Tek sorun basımını bulamıyorsunuz.
Yazının devamı için…
George Dandin veya Bir Koca Nasıl Rezil Edilir? – Molière
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Bu kadar zamandır ilk kez okudum Molier’i. Evet bunu nasıl yaptım bu kadar büyük bir yazarı nasıl keşfedemedim inanamıyorum kendime ve çok kızıyorum. Ama yaptım bunu. Söylenecek ne var bilemedim. Bir çırpıda okunan muhteşem bir oyun. Kocaya üzüleceksiniz inanın.
Yazının devamı için…
Miks, Maks ve Meks’in Öyküsü – Luis Sepúlveda
(Olmazsa olmaz…)
Dostluk arkadaşlık ve güven. İşte bunları çocuklarımıza bir şekilde vermeliyiz. Her ne kadar yaşadığımız dünyada imkansıza yakın olsada…
Yazının devamı için…
Zener’in Laneti 3 – Jean-Christophe Grangé
Serinin 3. kitabı. Bu şekilde bitirmiş oluyorum. Diğer iki kitapta olduğu gibi bu kitapta da her şey havada bırakılmış, kısacık kitapta bize neler neler anlatılmaya çalışılmış. Çalışılmış ama herşey o kadar havada ki o kadar olur… Tavsiye edemeyeceğim üzgünüm.
Yazının devamı için…
Zener’in Laneti 2 – Jean-Christophe Grangé
Serinin 2. kitabı. Bakalım daha ne kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşatacak.
Yazının devamı için…
Zener’in Laneti 1 – Jean-Christophe Grangé
Bir öneri ile aldığım Zener’in Laneti serisi ne yazık ki üzücü bir hayal kırıklığına sebep oldu. Bakalım ümidim var belki serinin diğer kitaplarında herşey düzelir, konu oturur bir yerlere.
Yazının devamı için…
Ne Zaman Boşanacaksın da Evleneceğiz – Hande Çayır
Farklı ilişkiler mi okumak istiyorsunuz? Daha doğrusu herkesce yaşanan ama gizli olan, ayıp olan ilişkileri mi merak ediyorsunuz? Buyrun o zaman Hande Çayır’ın kitabı tam size göre.
Yazının devamı için…
Siddhartha – Hermann Hesse
Bana kızabilirsiniz ama üzgünüm ben Siddhartha’yı bitirebilmek için inanın büyük bir çaba harcadım. Belki yazım tarzındandır bilemiyorum ama sürekli olarak öyle dedi böyle dedi o da böylededi gibi bir anlatım beni kitabın içine almıyor tam tersine soğutuyor.
Yazının devamı için…
Swastika Geceleri – Katharine Burdekin
(Olmazsa olmaz…)
Feminist distopya olarak gösterilen Swastika Geceleri tüm distopya sever okuyucular için bence olmazsa olmazlardan. Eğer nazi düzeni devam etseydi benzeri bir dünyada yaşıyor olabilir miydik? Evet neden olmasın? Faşizmin bir sonraki aşaması olarak bakılabilecek Swastika Geceleri’ni okumanızı tavsiye ederim.
Yazının devamı için…
Hellboy: Geceyarısı Sirki – Mike Mignola
Neden aldığımı neden okuduğumu bilmiyorum. Herhalde sadece çizimler için. Bu kadar kısa çizgi romanları sevmiyorum ne yazık ki.
Yazının devamı için…
Hellboy: Yaşayan Ölüler Evi – Mike Mignola
İçinde Hellboy olsun, çok ama çok kısa olsun, çizimler çok güzel olsaun, hikaye önemli değil olsun mu diyorsunuz? Buyrun o zaman alınız okuyunuz.
Yazının devamı için…
Müfettiş – Nikolai Gogol
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Konu eğer iyi bir eser okumak ise birkaç adresden biridir Gogol. Müfettiş için söylenebilecek ne var derseniz o zaman buraya bir sürü mükemmel yazmam gerekir.
Yazının devamı için…
Küçük Kara Balık – Samad Behrangi
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Yeni dünyalar yeni keşifler mi yoksa olduğunu bilmek mi başka yerlerin? Küçük kara balık bunları hissetti mi yoksa hissettirildi mi? Neden bir başkası değilde o bunları düşündü? Her canlı buralarda geçmedi mi? Küçük ama muhteşem bir hikayesi var kara balığın.
Yazının devamı için…
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat – Stefan Zweig
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
YAzar Stefan Zweig ve siz benden kitabı ile ilgili kötü bir şeyler mi yazmamı bekliyorsunuz? İnanın bu çok zor. Muhteşem bir psikolojik roman daha Stefan Zweig’den. Kaçırmayın derim.
Yazının devamı için…
Şemsiye Akademisi: Dallas – Gerard Way
(Olmazsa olmaz…)
Farklı tarzda ki çizgi romanımızın ikincisi. İlkinden daha bile iyi diyebilirim. Evet ikinciler normalde iyi olmaz ama bu kez durum farklı.
Yazının devamı için…
Şemsiye Akademisi: Kıyamet Senfonisi – Gerard Way
(Olmazsa olmaz…)
Kapağı kadar etkileyici bir konusu ve kurgusu olan güzel bir çizgi roman. Kesinlikle tavsiye edilir.
Yazının devamı için…
Dava – Franz Kafka
(Olmazsa olmaz…)
Oldukça ağır ilerleyen bir kitap olsa da sonuçta o bir Kafka kitabı ve ne yazık ki kötü olma şansı yok.
Yazının devamı için…
Kum ve Köpük – Halil Cibran
(Olmazsa olmaz…)
Yeni keşiflerinden bir yazar daha Halil Cibran. Hiç bilmezdim bir aforizma kitabının bu kadar iyi olacağını. Mutlaka okuyunuz, okutunuz.
Yazının devamı için…
Erik Çekirdeği – Leo Tolstoy
Tolstoy’dan çocuklar için minik öyküler. Tavsiye edilir tabi ki.
Yazının devamı için…
Yaban Muzu – José Mauro de Vasconcelos
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Konu Vasconcelos olunca benim için akan ya da akmakta olan tüm sular durur. Bambaşka inanın bambaşka bir yazar o. Keşke tüm kitapları tüm yazdıkları dilimize çevrilse ve defalarca kez okusak.
Yazının devamı için…
Amerikan Vampiri, Cilt 1 – Scott Snyder
(Olmazsa olmaz…)
Evet konu klasik ama işleyişi ve çizimler gerçekten çok farklı. Sırf bu da değil. Üstüne üstlük bir usta imzası var. Stephen King!
Yazının devamı için…
Martı – Anton Çehov
Güzel bir tiyatro eseri. Öyküleri kadar olmasa da beğendim diyebilirim.
Yazının devamı için…
Otomatik Portakal – Anthony Burgess
(Olmazsa olmaz… Mutlaka okuyun!)
Filminden sonra kitabını okuduğum bir Anthony Burgess eseri. Bir solukta biten türden bir eser. Zaten Dost Körpe çevirisi ile birkaç soluk oldukça zor olurdu.
Yazının devamı için…
Okumaya Boris Godunov – Aleksandr Puşkin ile devam ediyorum.
Okuduklarımı takip etmek isterseniz ister kitapveyorum.com/metin ya da goodreads.com/metinyilmaz‘dan takip edebilirsiniz.