Alerjiniz var mı? Yağmurlu havalarda daha mı rahat nefes alıyorsunuz? Kapalı ve tozlu ortamlarda nefes alamıyor tıkanıyor gibi mi oluyorsunuz? Havasız yerlerden kaçıp uzaklaşmak mı istiyorsunuz? Reklam girişi gibi oldu yine… Bu giriş sorununu yakın zamanda çözemeyeceğim sanırım. Neyse konumuz havamız. Daha doğrusu ortamlarımızda ki havanın daha iyi bir hale getirilmesi.
Genellikle iş ortamlarında yaşanan en büyük sorundur temiz hava sorunu. Havalandırmak istediğinizde biri çıkar ve kapatır. Neden? Üşüyordur çünkü… En üşünmeyecek havada bile üşüyen biri bulunur bu ofislerde. Kış günü tamam anlarım ama yazın bile üşüdüm diyen kimseleri gördüm. Kendilerine ciddi olup olmadıklarını, bunun bir şaka mı olduğunu sordum tabi. Ama maalesef şaka değilmiş.
Ofis ortamında durum vahimleşince oksijen ihtiyacı artınca çok fena daralabiliyorsunuz. Hele birde ofisin havalandırması berbat bir durumdaysa işte o zaman daha bir havaya hasret kalırsınız. Çözüm hava almaya çıkmak. Bu kez işten kaytarmak olarak tabir edilen durum söz konusu olabiliyor tabi. Bunun dengesi oldukça zordur. Ama ahırdan farksız bir ortamda çalışmakta tahmin ederseniz ki imkânsıza yakındır. Burada ahır dememe bakmayın ahırlarda çok daha fazla hava olur. Tamam, gübre kokusu da mevcuttur ama olsun, o ayrı.
Türkiye’de henüz olmayan bir teknolojiyi paylaşmak istiyorum sizlerle. Blueair adlı firma bu sorunu bir çözüm bulmuş ve bir cihaz geliştirmiş. Bu cihaz, partikülleri ayrıştırıyor ve karbondioksit düzeyini kontrol altına alıyor. Aynı zamanda havadaki nem oranınıda dengede tutuyor. Bu sayede size solunacak en iyi havayı sunuyor.
Daha detaylı bilgi için: Blueair
Güzel bir çalışma olmuş gibi görünüyor ne dersiniz? Ülkemizde ne kadar kullanılır bilmiyorum ama şimdi olmasada ilerleyen zamanlarda ihtiyacımız olacaktır. Bu hızla doğamızı katledersek yarım yüzyıla kalmadan solunacak bir havamız kalmayabilir.