Kitabınızı aldınız elinize, kahvenizi koydunuz sehpaya, tam okumaya başlayacaksınız ki bir de aklınıza ne geldi? Bir müzik lazım şimdi bana bir kayık, zulada bir kaç… Yok, bu o değildi bir saniye. Girişleri güzel yapayım derken hep bir karışıklık oluyor. Tamam, toparlayacağım siz içeri gelin Brian Crain’den bahsedeceğim.
Evet, ne diyordum, kitabınızı aldınız elinize, kahvenizi koydunuz bir de müzik olsa ya şöyle yormadan arkada çalsa, ben kitabın satırlarında gezerken, o dünyayı resmederken kafamda o da beni desteklese, ne sevindirse ne üzse sadece fonumda bir kaç tane nota olsa dediğiniz anlarda dinleyeceğiniz birinden bahsedeceğim sizlere. Brian Crain. Kendisi piyano ile neler yapıyor neler yapıyor, nedir ne değildir uzun uzadıya bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var o da beni bu gerçeklikten kopartıp, bambaşka yerlere götürüyor.
Bu beni o kadar güzel bir insan yapıyor ki yüzümde anlamsız ama net bir tebessüm ile dolaşıyorum insanların arasında. O kadar temiz, o kadar sakin, o kadar huzurlu hissediyorum. Bir başka yerlerde bir başka benmişim gibi geliyor sesim kulağıma. Sanki o an orda yokumda bir şeyler izliyor gibiyim. Her şey ağır çekimde ilerliyor gözlerimin önünden. İnsanlar yavaş yavaş hareket ediyor sanki. Sanki tüm yaşam 120fps çekiliyor gibi. Normal hayatın akışı artık 120 fps çekiliyor ve arka plana da müzik konulmuş gibi. İsteyen insan, istediği şeyleri dinleyebiliyor gibi. İşte benim dinlediğim o an Brian Crain oluyor.
Mesela aşağıdaki eseri;
Ya da biraz daha kayıyor herşey ayaklarımın altından;
Tabi bir de şu var;
Brian Crain
Sanatçı ile ilgili daha fazla bilgi için Websitesini ziyaret edebilirsiniz.
iTunes albümleri için buradaki linke tıklayınız