Evet, bu mümkün! İstanbul’dan hayata bakınca bunlar mümkün değil gibi görünüyor fakat bu mümkün. Bir kaç yıl önce web sitelerini yaptığım bir çevirmenlik bürosu, bir şubesini Fethiye’de açmış. İlk başta kulağa biraz tuhaf geliyor değil mi? Fethiye ve çeviri bürosu, ama durum aslında öyle değil.
Fethiye’de bir çeviri bürosu açma fikrini hayata dönüştüren Dilek Sağesen’in kelimeleri ile anlayalım durumu;
Son üç aydır Fethiye’de yaşıyor olmamız nedeniyle en sık karşılaştığım sorulardan birini burada yanıtlamaya çalışacağım. Yeni tanıştığım hemen hemen her insan önce neden Fethiye diye soruyor, hemen ardından da ekliyor: burada akrabalarınız mı var? Hayır efendim, burada akrabalarımız yok, iki yıl boyunca çeşitli nedenlerle tanışıp samimi olduğumuz dostlarımız var. Ama İstanbul dışında işlerimizi sürdürme ve yaşama fikrimiz oluştuğunda bu dostların hiçbirini tanımıyorduk.
Önce sadece kalabalık, gürültü, hava kirliliği ve artık günün her saati felç olan trafikten kaçarak daha rahat, doğal, kolay ve sağlıklı bir yaşama ortamına kavuşmaktı hayalimiz. Tabii bunun için İstanbul dışında yaşamak ve çalışmak gerekiyordu, ama neresi? Neresi sorusuna cevap bulmak için ilave kıstaslar devreye girdi. Bir kere denizi olacak, ama sıcak olacak, öyle yazın ayağımızı soktuğumuzda iliklerimize kadar titremeyeceğiz. Denizi hem sıcak, hem de temiz olacak. Şöyle işten bir fırsat bulup hadi başımızı alıp biraz açılalım dediğimizde birkaç alternatif olacak. Yani çalışılmayan her an tatil tadında geçebilecek.
Nüfusu ne az, ne de çok olacak. İş yapabileceğimiz bir hedef kitlesi olacak, örneğin yabancı nüfusu, Adliyesi, Noterleri, yabancılara hizmet veren firmaları olacak. Doğası, doğa sporları ve tarımı olacak. Ha deyince taze ve doğal gıdaları bulabileceğiz, hatta yerel tatları deneyimleyebileceğimiz doğal ortamları olacak. Sıkıldığımızda ya da kafamızı dağıtmak istediğimizde rahatça gidebileceğimiz, dolaşabileceğimiz, eş-dost bir araya gelip sohbet edebileceğimiz mekânlar olacak. Ve kültürel çeşitliliği bir zenginlik ve fırsat olarak gören yerel halkın yanında büyük şehirlerden göçmüş, ortak değerlerimizi ve tecrübelerimizi paylaşabileceğimiz insanlar.
Ha bir de havaalanına yakın olacak. Neme lazım, iş veya özel nedenlerle İstanbul’a gitmemiz gerektiğinde yola çıkıp şöyle Esenler’den Kartal’a gelmeden evde olabileceğimiz bir lokasyonda olacak.
Şimdi tüm bunlara bakınca neresi olsun dersiniz, farklı yerler geliyor mu aklınıza, yoksa siz de bizim gibi işi bahane ederek bu taraflara göçmeyi mi düşünmeye başladınız?
Yazının devamı için lütfen tıklayınız.
Evet aslında hiç olmayacak gibi bir şey değil. Güzel, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam mümkün. Bunun için sadece ilk adımı atmak önemli. Bebekken bu adımı attık ve ayağa kalkabildik. Bence tekrar yapabiliriz!
S&S Çeviri web sayfası için tıklayınız