Skip to main content

Her zaman bilgi vermek ya da bilgi vermeye çalışmak olmaz kimi zaman yardım almak gerek. Konu işitme cihazları. Nereden alınır? Hangi markaya güvenilir? Kulak içi mi alınmalı kulak dışı mı alınmalı? Bunlar gibi birçok soru dönüp duruyor kafamda. Daha öncesinde dolandırıldığım için, bu sefer daha dikkatli olmaya çalışıyorum.

Annemin kulakları çok iyi duymuyor bu sebeple bir işitme cihazı alalım dedik. Bundan iki yıl kadar önce bir tanıdık vasıtası ile bir işitme cihazı satan kimseye gittik. Alfa işitme cihazları mı neydi adı. Adamın adı Ali. -Kartının fotoğrafını buraya koyacağım bulunca belki başkalarını kandırmasın- Buca Şirinyer’de bir dükkân. Apartman dairesi. Yerden kıllanmadım değil ama neyse dedim referansla gidiyoruz sorun olmaz. Adam başladı anlatmaya yok efendim şöyle iyiyizdir bu işte yok şöyle bilmem ne bilirsiniz işte tipik kendi malını övme. Ha bir de kullandığı cihazlar hep alman malı en iyisi alman teknolojisi. Peki, tamam, kabul, kalıp alacağız ondan sonra o kalıba göre yapılacak, ben gelip ayarlarını yapacağım ondan sonrada kullanmaya başlayacak teyzemiz. Kulak içi olanlar en rahatıdır en iyisidir vs. deyip bizi kulak içi olanlara yönlendirdi. Peki dedik ona da kabul.

Sonra bir fiyat söyledi iki cihaz için 3.500 TL ama peşin olursa o da size olan fiyat vs. dedim yüksek değil mi bu? Başladı yine yok biz şöyle iyiyiz yok bizde kesinlikle hata olmaz, dinimizdeyiz namazımızda niyazımızdayız rabbim haram yemeyi nasip etmesin gibi birçoğunuzun bileceği söylemler. İçim içimi kemiriyor bir yanlışlık var diyor ama dedim ya referansla geldik, yanılıyorumdur herhalde diye düşünüyorum hep. Yanlış anlaşılma olmasın her namazında niyazında olandan uyuzlanmıyorum tabi. Bilirsiniz bunu böyle dile getirip de konuşan insanımsı organizmalar vardır ben onlardan bahsediyorum. Eminim kafanızda canlanmıştır onlar. Potansiyel yalancı, dolandırıcı, aşağılık insanlardan bahsediyorum. Bunları sıralayıp, göz boyarlar ve bu yolla güven toplamaya çalışırlar. Dini alet edenler canım sizler bilirsiniz, pardon hepimiz biliriz onları 🙂

Neyse uzatmayalım tamam dedik alalım dedik. Ha bir de pos cihazı yok peşin olursa bu fiyat. Bunu duyduktan sonra çıkıp gitsene neden hala duruyorsun değil mi? Yok ama o gün o kazık yenecek. Kaçarı yok… Yola çıktık İzmir’den annemle döndük Çeşmealtı’mıza. Sonra ben İstanbul’a. Arayıp bilgi alıyorum tabi geldi mi gelmedi mi ne oldu vs. Cihazlar gelmiş takmışlar ama sorun olmuş geri götürmüşler, tekrar geri gitmiş istedikleri gibi değil vs. Birçok kez git git geller yaşandı. Ailecek durumu anladık ama iş işten çoktan geçmişti. En sonunda adam telefonlara çıkmaz oldu. Defalarca kez aradık ama açan olmadı. Adamın ne dükkânı ne kendisi ne de başka bir şeyi var konuşabileceğimiz. İlk kez böyle bir şey geliyor başımıza normalde bir şekilde anlayıp uzaklaşabiliyorduk fakat bu kez olmadı tongaya düştük bizde. Demek ki herkes bir gün enayi yerine konulacak ve dolandırılacakmış.

Şu an hala arızalı cihazlar ve annem kullanamıyor. O kadar paraya mı yanalım, annemin hala duyamıyor olmasına mı yanalım, enayi yerine konduğumuza mı yanalım neye yanalım bilemiyorum. Ama biliyorsunuz ülkemizde dolandıranın yanına kalır bu tip şeyler. Yine aynı şey oldu ve bizler mağdur durumdayız, dolandıran mutlu. Adalet? O da ne? Hala arayan var mı onu? Güldürmeyin ne olur.

En son İzmir’e gittiğimde bu kez Alsancak’ta bir yere gittik tamir olur mu bunlar olur mu ne kadar olur diye öğrenmek için. Dedik durum böyle böyle biri bizi dolandırdı bu cihazlar elimizde kalakaldık ne yapacağız. Adam ben bunu söyledikten sonra adamın adı Ali miydi dedi evet dedim alfa bilmem ne işitme cihazları mı dedi evet dedim o ara ara açar dolandırır böyle dedi. Tüm piyasa tanıyor yani bizim Ali’yi ama ne hikmetse kimse bir dur demiyor. Ne yapabiliriz peki dedim. Bunları biz açamıyoruz İstanbul’a gönderiyoruz orada bakarlar olur mu olmaz mı söylerler dedi. Ne İstanbul’muş arkadaş dedim her şey illa bir gidip görecek İstanbul’u. İzmir’de olamayan nedir anlamıyorum.

Neyse tamam dedim, ona da tamam. Ne kadar sürer bir hafta on gün sürer dedi. Ee tabi İstanbul’a kadar gitmişken Topkapı’yı Ayasofya’yı gezip gelsin işitme cihazımız. Peki, ona da tamam. Sonra da dedi ki bunu yaptırmak yerine yeni de alabilirsiniz çünkü takılan parçaya garanti vermezler sonra yine aynısı olur. Buyur buradan yak. Bir iş yapılıyor ama o işe garanti yok. Ne güzel. Peki, ne yapacağız? Yeni bir tane alın bakın bu modeller çok iyi kulak dışı daha iyidir hem ıslanmaz, kirlenmez. Hani kulak içi en iyisi idi? Değil idi. Peki değilmiş bakalım annem taksın baksın denesin. Denedi tamam güzel sorun yok. Eğer dediğiniz gibi bu eski olanlara çok para isterlerse dediğiniz gibi yaparız ama biz yine de bir şansımızı deneyelim. Peki dediler gönderelim İstanbul’a, biz size haber veririz.

Elbette haber veren yok ne sandınız kolay mı öyle Türkiye’m de hizmet almak. Yirmi gün sonra bunlar olmuyormuş. Nedenmiş peki? Olmuyormuş ondan. Zaten siz yeni almayacak mıydınız? Evet, yine bir cinnet zamanı, ama yok dayanmalıyız. Daha ne kadar yıpranabilir sinirlerimiz denemeliyiz!

Aslında daha yazacak çok şey var inanın. Ama kafa şişirmek ya da buradan bir şeyleri sürekli şikâyet etmek, ülkemizin de hali bu işte bilmem ne demek değil niyetim. Ülkemizin bu durumlardaki hali zaten ortada hepimiz biliyoruz. Bu tip milyonlarca hikâye vardır. Her gün yaşanmaya da devam ediyor. Bunlara bir çözüm bulabilecek değiliz ya da pelerinimizi takıp bu dolandırıcı haysiyetsizlere hak ettiklerini verecek de değiliz. Benim burada sormak istediğim şey nereden alınır bu lanet cihazlar? Hangi markaya ya da kurum/kuruluşa güvenilir? Hepsi bu kadar, firma İzmir’de olursa çok iyi olur ha yok İstanbul gezmeli bir firma ise kalsın almayalım oradan İstanbul’dan halledelim.

Bu konuda yardımcı olabilecek daha önce işitme cihazı almış memnun kalmış kimseler varsa yazarlarsa çok memnun olurum. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Not: Gün gelir bu yazıyı okursan Ali Bey… Neyse blog sayfamda hiç küfür yazmadım yazmayacağımda. O paralar bir şekilde senden çıkar da demeyeceğim çünkü ilahi adalete inanmıyorum. Allah’ından bul da demiyorum çünkü bulsaydın şu zamana kadar bulurdun. Demek ki buradakine benzer bir sistem bozukluğu var orada da işler yürümüyor. Bir gün karşılaşırsak da demiyorum öyle bir kimse değilim, ama olmayı çok isterdim. O yüzden küfürden başka bir şey gelmiyor elimden onu da burada yazamıyorum anlayacağın. Biz elimizde iki tane işe yaramaz minicik plastik parçayla kaldık, sen insanların didinerek arttırıp, annesinin sağlığı için biriktirdiği parayla kaldın. Umarım her gün daha çok parayla kalırsın. Daha çok, hep çok, en çok para ile. Tüm yaşamın boyunca aklından sadece para geçer. Son nefesini verirken de para dersin ve öyle yok olur gidersin bu yokluk içinde.

İşitme Cihazları

isitme-cihazlari

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.