Skip to main content

Taşı toprağı altın denilen İstanbul’a gelişimin üçüncü yılını doldurmak üzereyim. Bu geçen sürede o kadar çok yanlış o kadar çok saygısızlık ve insanlığa yakışmayan şey gördüm ki bunları yazmakla bitiremem. Trafik deseniz ayrı dert, insanlar deseniz hiç girmeyelim, kalabalık deseniz aman aman, toplu ulaşım hiç konuşmayalım… Fakat bunlardan biri var ki o hepsinden ayrı bir yerde. Evet bu evimin hemen karşısında bulunan pınar bölge müdürlüğü ve deposundan üç yıldır kesintisiz olarak gelen sesler.

Şimdi diyeceksiniz ki birkaç ses olmuş, sende hemen şikayete başlamışsın. Hayır öyle değil arkadaşlar. Ne yazık ki öyle değil. Her şikayetimde artık İstanbul’a alış burası böyle diyenlerden gına geldi inanın. Ama bu gerçekten çok farklı. Ev nedir? Dinleneceğimiz, işin yorgunluğunu atıp, uyuyacağımız bir yer öyle değil mi? Değil evet ne yazık ki benim oturduğum ev değil! Çünkü bırakın uyumayı herhangi bir şeye odaklanamıyorsunuz bile. Sürekli olarak gelen “gıy gıy gıy ” şeklinde bir ses ve “bovuu bovuu” şeklinde bir soğutma bilmem nesi sesi var. Bu seslerin kaynağı, Ümraniye Esenşehir mahallesi Kanuni sokakda bulunan pınar a.ş.

Nasıl bir ses diye merak ediyorsunuzdur. Buyrun efendim böyle bir ses;

Sadece 20 saniyelik bir ses kaydı yaptım. Eminim bu 20 saniyeye bile dayanamamış ve kapatmışsınızdır. Bunun saaatlerce hatta bazen gece yarılarına kadar sürdüğünü düşünün lütfen.

Peki bu konuda neler yaptım? İlk olarak site yönetimi ile iletişime geçtim. Şikayetlerini dile getirdiklerini ama bir değişiklik olmadığını söylediler. Peki ne yapacağız çözüm için dediğimde ise elden bir şey gelmez manasına gelen bir cevap aldım. Peki tamam site yönetimi konuya müdahale edemiyor, peki anlaşıldı. Ümraniye belediyesine şikayette bulundum. Şaşırtıcı bir hızda cevap aldım. Daha öncesinde İzmir belediyesini gördüğüm için bana birkaç gün içinde verilen yanı hızlı geldi. Test yapalım dediler. Tabi dedim yapalım çok mutlu oldum. Uzatmayalım birkaç gün içinde sözleşildi ve ses testi için evime geldiler. Aparatlar kuruldu ve işleme başlayacaklarını söylediler. Ne hikmetse o gün hiçbir ses çıkmadı pınardan. Orada da bir arkadaşlarının olduğunu, makinaları tam kapasite çalıştıracaklarını ve deneyeceklerini söylediler. İyi de dedim şu an hiç ses yok böyle değildi.

Tabi benim serzenişlerim boşunaydı. Bilmem ne bilmem nelerini değiştirmişler bilmem ne susturucuları takmışlar bundan sonra olmayacakmış. Bunları söyleyip, ses seviyesinde bir anormallik olmadığını söyleyerek, bu danışıklı ses testi tamamlanmış oldu. Ertesi gün aynı sesler devam ediyodu. Değişen hiçbir şey olmadan. İnsana en ağır gelen ne biliyor musunuz? İnsanı enayi yerine koymaları. Evet bunu bizim insanımız çok güzel yaptığını sanıyor. Herkes aptal sadece biz akıllıyız.

Peki sonrasında ne yaptım? Birkaç kez sosyal medyadan yazdım. Tahmin edeceğiniz gibi hiç bir cevap alamadım. Mailler gönderdim pınar, belediye vs. ama sonuç ne derseniz tabiki bir hiç. Şimdi ne yapıyorum blogumda bu yazıyı yazarak kendi kendime bir tatmin sağlıyorum. Bunun bir faydasının olacağını düşünmüyorum lütfen yanlış anlamayın. Dediğim gibi sadece sinirimi ve nefretimi bir şekilde atmaya çalışıyorum. İnanın çıldırmamak elde değil. Eve gelelim iki saatten daha uzun oldu ve ses hala devam ediyor! Bu kadar büyük bir gürültü çıkartan bir yere hiç kimse hiç bir şey yapamıyor. Bunun olması bile inanılmaz kötü bir durumken, tüm site sakinleri ve çevredeki halk buna razı geliyor ve sesini çıkarmıyor. Zaten hiçbir şeye ses çıkarmayan ne yapalım burası Türkiye diyen bir millet olduğumuzdan, bu tip basit bir ses gürültüsü, kimsenin umrunda olmuyor.

Yazıma burada son versem iyi olacak diye düşünüyorum. Çünkü bundan sonrasında yazmak istediklerimi okumak istemezsiniz.

Hepimize, sorgulayan ve hakkını arayan bir toplum dileklerimle.

Pınar Deposu Gürültüsü

2 Comments

  • Oktay dedi ki:

    Metin Bey Merhaba ;

    Ben de maalesef sizinle aynı dertten müzdaribim. Büyük ihtimal ile aynı sitede oturmaktayız . Ben taşınalı henüz 3 gün oldu 3 gecedir düşünüyorum ne yapabilirim acaba diye. Biraz araştırdım söylenilene göre imzalar toplanmış , belediyeye başvurulmuş fabrikaya gidilmiş ama nafile çünkü karşımızda koskocaman Yaşar Holding varmış ! Bu saygısız , duyarsız ve insan haklarını “sahip olduklarına güvenerek ” rahatlıkla hiçe sayan firmanın burdan taşınması için hukuki olarak ne gerekiyorsa bütün yolların denenmesi gerekli olduğuna inanıyorum. Etrafında 6 tane site var bu da binlerce hane demektir. Örgütlenmeliyiz düşüncesindeyim. Bu durum çözülene kadar Allah bizlere sabır versin .

    • Metin Yılmaz dedi ki:

      Merhaba Oktay Bey,

      Evet aynı sitedeyiz dediğiniz gibi. Ben 3 yıldır buradayım. İlk geldiğim yıl çok uğraştım fakat hiçbir şey elde edemedim. Dediğiniz gibi holding olduğu için hiçbir şey yapılmıyor. Belediye bile bu firma ile beraber ne yazık ki. Ses ölçümü için geldiklerinde çocuk kandırır gibi bir ölçüm yaptılar. O kadar komikti ki hayatımda hiç bu kadar enayi yerine konmamıştım. Tüm makinaları kapattırdılar firmayı arayıp ölçümü öyle yaptırdılar. Şaka gibi değil mi? Ama ne yazık ki şaka değil gerçek. Türkiye gerçeği dediğimiz bir durum. Defalarca kez şikayet yazı vs. ama hepsi boşuna çünkü kanunlar haklının değil, parası olanın yanında. İşin en kötüsü ise bu kadar insanın buna hiçbir ses çıkarmadan yaşaması. Söylediğimde ise alışın artık burası İstanbul sözlerini duymak ise hepten çıldırtıcı. Neden böyle bir zulüme alışıyım ki? Resmen uyuyamıyorum, kapı pencere açamıyorum. Kesinlikle örgütlenmek lazım dediğiniz gibi bir işe yarar mı inanın bilmiyorum. Neden derseniz firma büyük ve hemen hemen her yönetim kademesinde de tanıdıkları olan bir firma. Ama denenmeli, en azından bu saygısızlığa bir duruş sergilenmeli.

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.