Skip to main content

Youth ya da gençlik. Hangisini beğenirseniz. İzleyeli çok oldu ama etkisi kolay geçmedi. Hala da geçmedi. Geçmediği için de bir yazı yazayım dedim. Filmi bir kez sindire sindire bir kez de alelade seyrettim. Etki de değişiklik olmadığı gibi, pekiştirilen yerler yüzünden daha da büyük bir tat aldım.

Evet, Youth olmuş ve olmuş ötesi filmlerden. Peki, neresi olmuş diye sormayın çünkü bu tip soru ile başlangıçlarım yüzünden girişlerim beğenilmiyor. O yüzden ben direkt konuya gireyim. Bir kere filmin oyuncuları iyi olmanın bir kaç tık ötesinde oyuncular. Bu cepte. Bir diğer konu ise filmin senaryosu ve filmin çekildiği atmosfer oldu. Size bir dağ havasında karşılıyor film. Peki, o dağ havasında huzurla beraber ne gösteriyor? (yine soru sordum!) Hayatın bittiğini gösteriyor. Evet, filmden her anlam farklı çıkabilir ama benim anladığım Youth ile anlatılan bir zamanlar bir zamanlarda kalmadı demek istiyor.

Her şey bir şekilde bitiyor ve gençlik dâhil olmak üzere hayatın kendisi bitiyor. Hızlı gidiyor ama yine de bir şeyler veriyor. Fakat bitiyor. Hem de çok hızlı bitiyor. Sonrasında kalan her şey yaşlı ve çaresiz. Elinden gelenler çok kısıtlı. İşeyebiliyor olmak bile büyük nimet sayılıyor o yaşlılıkta. Ama gençlikte işemek neydi ki? Aklımıza bile gelmez… Velhasıl kelam bu filmde verilmek istenen tokat gibi çarpıyor. Efekt vermek gerekirse şırrraaakkkkkk diye bir ses çıkıyor. Fakat! Bir kaç ekstra ayrıntı daha var bu filmde!

Gençlikte de elden gidenler var. Bunlar bazen fırsatlar, bazen kariyerler, bazen de ilişkiler. İlişkiler diyorum çünkü net bir aşk meşk dokusu yok filmde ve bu beni çok ama çok mutlu etti. Bıktım usandım artık vıcık vıcık aşk meşk hikâyelerinden ve dönüp dolaşıp aşka bağlayan filmlerden. Bencilce gidin yaşayın kardeşim ne yaşayacaksanız ama şunu artık çamur gibi her yere bulaştırmayın. Tamam, anladık çok özel sizin için (!) ama gözünüzü seveyim doymadınız mı yahu!

Her neyse sinirlenmeden devam edeyim ben en iyisi. En iyisi demişken hemen oyunculardan bir kaçı ile devam edelim. İlk üç isim Michael Caine, Harvey Keitel, Rachel Weisz. Evet, başka bir soru? Zaten oldukça yeterli bir durumda bu üç isim. Kendilerinin oyuncu değil de o zamanda orada yaşadıklarına dair her türlü iddiaya girebilirim. Kazanırım emin olun…

En sevdiğim yerlerden biri de kızın babasına, eşinin beraber olduğu kadının mesleğini sorduğu yerdi.

– Ne iş yapıyormuş?
– Dünyadaki en pis işi.
– Orospu mu?
– Daha da beteri. Pop yıldızı…

Çok sağlam çok net olmuş gibi geldi bana. Gösteriş olsun diye değil direkt gerçeğin kendisi gibi idi.

Mădălina Diana Ghenea adlı yaratığın olduğu havuz sahnesini eminim görürsünüz. Afişlerin birinde de o yer alıyor. Evet, ilgi çekici bir afiş kabul ediyorum ama öyle bir kadın her daim karşımıza çıkmaz ki? Yani neden Mădălina Diana Ghenea gibi bir şey tercih edilmiş? Aslında o biraz denge unsuru olmuş gibi geldi bana. Hem sonra güzel bir kadın her filme gerekiyor. Güzel kadınların en yakıştığı yer çünkü. Filmler…

Tabi yine yeniden bir Adolf Hitler gösterimi oldu. Ama iyi ki sessiz sedasız ve kısa sürdü. Çünkü bu kısım uzasa belki fikrimde değişmeler olabilirdi. Çünkü o kısım da tıpkı aşk gibi oldukça asap bozucu bir hal aldı. Tamam, doğru yanlışı tartışmıyoruz zaten her şey gayet net belli adam deli ama yeter yahu bu da yeter!

Müzikler, atmosfer, sinematografi ve insanların gözünden sunulmuş detaylar… O incecik ayrıntılar. İmza dağıtan ama artık bastonu olmadan yürüyemeyen eski tenisçi, yaşlı konuşmayan çift, ineklerin o güzel sesi, her zengin ortamda olduğu gibi yine Araplar, nedeni asla bilinemeyecek hareketler ve asla tek bir anlam yüklenemeyecek bakışlar.

Daha fazla yazmak zaman kaybı olmasa da burada kesmek en iyisi. Belki değil bilemiyorum. Ama gidin seyredin. Sadece seyredin…

Youth Ya Da Nam-ı Diğer Gençlik

youth-ya-da-nam-i-diger-genclik

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.