Buyurun size bir tane daha piyanist üstü piyanist yeteneğe sahip, insanımsı piyanist! Ludovico Einaudi. Hayır, anlamıyorum. Nereden geliyor, nerede yetiştiriliyorlar? Nasıl oluyor da oluyor? Zaten onlarca soru varken kafamda, bir de bunlara cevap bul işin yoksa! Hadi ateistler buna… Neyse bu şaka çok yapıldı tat vermiyor artık.
Bazen dinlediğimde kulaklarımın, çok güzel bir şeyi çok güzel bir şekilde yaptığını hissediyorum Ludovico Einaudi dinlerken. Evet, benzetmem biraz tuhaf oldu ama dinleyince sizlerde bunu fark edeceksiniz. Tuhaf bir yükselme duygusu ile karışık heyecan, sakinlik ile bezenmiş bir mutluluk. Fundalıkta koşarken ayağın takılmış düşüyorken, o anın yavaşlatıldığını ve ağır ağır düşerken, mor, pembe, yavruağzı renkleri ile bezenmiş çiçeklerin yapraklarına bakarken buluyorum kendimi. Tam düşecekken bir arı yükseliyor işini yarıda kesip. Sanki bir sitemi var gibi bana. Bir Pink Floyd ya da Tiamat o da olmadı Anathema parçasından çıkıp gelmiş gibi. Ama bu sefer çok farklı demek istiyorum ona. Fakat o uzaklaşıyor.
Ben ise düştüğüm yerde devam ediyorum dinlemeye. Ludovico Einaudi bana ne demek istiyor acaba diye. Ama onu duyamıyorum bir türlü. Kendimin ne dediğini dinlemekten ona fırsat kalmıyor bile. Çaresiz kendimle yalnız kalıyorum. Ama kulağımda o duymam gerekenleri çalan Ludovico Einaudi var. Teşekkür ediyorum ve kalkıyorum. Yürürken yine kulağımda o var. Bu kez teşekkür beklemiyor sanki. Önceden beklemiş miydi? Sanmıyorum. Sorularıma kendim cevaplar buluyorum her zaman yaptığım gibi.
Kulağımda bu notalar benden uzaklaşıyorum…
Bu, böyle mi çalınır? Diyorum kendi kendime
Ludovico Einaudi
Sanatçı ile ilgili çok daha detaylı bilgi ve albümleri için Websitesine buradan ulaşabilirsiniz.
Albümlerini satın almak için iTunes sayfasını inceleyebilirsiniz.