Hadi buyurun size bir mükemmel keşif daha. A Winged Victory for the Sullen. Evet, adı biraz uzun olabilir ama ne yapsınlar müziklerinin kalitesini anlatmak için daha azı ile yetinememişler. İsme göre kalite analizi yapmak kadar aptalca bir şey yaptım evet. Neyse giriş yazıları ile ilgili sorunumu biliyorsunuz ne de olsa. Konuya geri dönelim buyurun. Read More
Çok klasik olacak belki ama Steve Jobs’dan sonra Apple çok bozdu. Evet biliyorum popüler bir kullanımı burada yani blog sayfamda kullanmak bana yakışmadı. Ama ne yazık ki yapacak bir şey yok. Nispeten de olsa bu doğru bir serzeniş. Her yeni iOS sürümünü heyecanla beklerken artık korkuyla bekler hale geldik. Bu kez korkumuzun filizlenişi Notes uygulaması ile oldu. Read More
Çok uzun zaman önce okumuştum Ölü Ozanlar Derneği’ni. Sonra aradan yıllar geçti ve tekrar okudum geçtiğimiz aylarda. Herhangi bir tat ekşimesi olmadığı gibi, kaldığı yerden devam ediyordu o buruk, hüzünlü, adı tam konamayan duygu hali. Sanki yıllardır beklemiş gibiydi. Geçtiğimiz hafta ise oyununa gittim Ölü Ozanlar Derneği’nin. Read More
Bu ay çok güzel kitaplar okudum diyemeyeceğim ama kötü kitaplar okudum da demeyeceğim. Aklımda olan ve merakımı cezbeden kitapları okumuş oldum. Ha bu kitapların bazıları bana zaman kaybı gibi geldi evet bu doğru ama eninde sonunda bu zaman kaybını yaşayacaktım. Çünkü bu kitapları okumak istiyordum. Değerlendirmeyi bizzat yapmalıydım. Read More
Bir avuç insan kadar kalmış hissediyoruz artık ve inanın utanıyoruz. Bunları görmekten bu haberleri okumaktan utanıyoruz. O insanların o anki hallerini düşünüyor, dehşete kapılıyoruz. Tamam her ülkede bu ve bunun gibi olaylar olabilir, oluyordur ya da olacaktır tamam ama bizim ülkemizde çok fazla oluyor bunlar. Şu an bile oluyor olabilir bir yerlerde. Read More
Youth ya da gençlik. Hangisini beğenirseniz. İzleyeli çok oldu ama etkisi kolay geçmedi. Hala da geçmedi. Geçmediği için de bir yazı yazayım dedim. Filmi bir kez sindire sindire bir kez de alelade seyrettim. Etki de değişiklik olmadığı gibi, pekiştirilen yerler yüzünden daha da büyük bir tat aldım. Read More
Mükemmel illüstrasyon denildiğinde aklımıza özenilmiş, bezelinmiş çizimler gelir değil mi? Üzerinde saatlerce uğraşılmış ve uzun bir çalışmanın sonucunda oluşturulmuş. Elbette onlarda mükemmeldir ama bazen bu mükemmellik hiç beklemediğiniz bir zamanda da gelebilir. Örneğin biri ile telefonda konuşurken kâğıda bir şeyler karalarken. Read More
Almayı düşünenlere faydalı olacağını düşünerek, bir yıldan fazla zaman geçirdiğim, Golf 7 ile ilgili kısa bir hakkında yazısı hazırladım. Baştan söylemekte yarar görüyorum, bu yazı tamamen kişisel görüşlerimi içeriyor, herhangi bir reklam amacı yok. Marka fanatiği arkadaşları şimdiden bilgilendirmek isterim, herhangi bir markaya karşı fanatikliğim yok. Marka fetişi değilim, haberiniz olsun. Read More
Nils Frahm son dönem keşiflerinden değil aslında çok daha eskilerden bir keşif. Nasıl olmuş da bu kadar zamandır paylaşmamışım şaşkınlık içerisindeyim. Mutlaka yazmışımdır diye düşündüğümden, Nils Frahm’ı yazmak hiç aklıma gelmedi. İnsanoğlu işte ne kadar aciz olduğunu her yerde açık ediyor. Bi bak değil mi ama. Neyse geç kalınmış da olsa bizimdir her keşif diyoruz ve okumaya başlıyoruz. Read More
Bol okumalı güzel bir Eylül ayını geride bıraktım. Güzel mi güzel kitaplar okuyunca o ayı çok güzel bir ay olarak nitelendirmeden geçemiyorum. Bu Eylül ayı da işte böyle güzel mi güzel bir ay oldu benim için. Hem İzmir’de Çeşmealtında zaman geçirdim hem de güzel kitaplar okuyabildim. Read More
Merhaba sormak istediğim bir konu var. Tolstoy’un Anna Karenina eseri için Can Yayınları Uğur Büke çevirisini aldım. Sonradan Hasan Ali…