Bu ay en zor ayların en zoru oldu. Sadece iş anlamında değil, okuma anlamında da öyle. Bunu daha önceden tahmin etmiştim. Genellikle böyle olur, bir hedef koyarsınız ve bir de bakarsınız ki o hedefe doğru giderken yollar zorlaşıyor. Bunu tahmin ettiğimden bu ay için yaptığım okuma listeme kısa kitaplar almıştım. Read More
Okuduklarım yazılarıma aynen devam ediyorum ve sizinle Kasım ayı okuduklarımı paylaşıyorum. Hatta paylaşmakla kalmıyor, kitap ile ilgili bilgi de veriyorum. Fakat bunu detaylı olarak nerede yapıyorum? kitapveyorum.com‘da! Kendi kendine reklam dediğimiz olayı canlı olarak gösterdikten sonra yazıma geçebilirim. Read More
Okuduklarım yazılarıma aynen devam ediyorum ve sizinle Ekim ayı okuduklarımı paylaşıyorum. Bu ay geçen ay ki gibi bir okuma zamanı olmadı. Geçen ayı bir nevi yılın en fazla okunan ayı olarak alabiliriz. Gerçi çizgi roman sayısı çok bir aydı ama olsun. Bu başlama yazıları biraz sıkıntılı olduğundan burada oldukça saçmalıyorum farkedeceğiniz gibi. Hayır madem giriş yapamıyorsun hiç yapma değil mi? Direkt kitaplara geç. Read More
En sevdiğim aylardandır Eylül. Nedensiz severim. Bu aya özel hedefler koymayı da severim. Her ne kadar hedefimde olan kadar kitap okuyamamış olsamda, çizgi romanlarla buna ulaşmışım hatta geçmişim gibi görünüyor. 18 kitap okumuşum. 3 kitap çocuk kitabı, 1 aforizma, 5 tiyatro ve kalan 9 kitapta roman/hikaye kitapları. 12 çizgi romanı söylemeyi unuttum tabi. Rakamlara değindikten sonra şimdi içeriklere odaklanabiliriz. Read More
Her ay olduğu gibi bu ayda okuduklarım listemi paylaşıyorum. Biz senin listeni görmek zorunda mıyız bize ne? diyebilirsiniz o zaman siteye girmezsiniz olur biter. Hayat aslında çok basit. İsterseniz ya da istemezsiniz. Yaparsınız ya da yapmazsınız. Çok fazla anlam yüklemeye gerek yok. Ne biçim bir giriş oldu inanın bende anlamadım. Her ay bu giriş yazısı hakkında düşünüyorum, şöyle güzel bir giriş yazıyım diyorum ama sonrasında ne oluyorsa anlamıyorum, böyle bir yazı çıkıyor. İdare edin artık… Read More
Temmuz ayı, seyahat, bayram ve sıcak derken beni çok yordu. Hedeflediğim kadar kitap okuyamadım. Fakat vapur ve metroda bu kaybettiğim zamanı geri kazanmaya çalıştım. Şu ana kadar herhangi sorunsuz vapur ve metro yolculukları yapıyorum. Metroda çarpan, omuz atan, oflaya/püfleyenler dışında rahat bir okuma yapabiliyorsunuz. Zaten daracık yerde ayakta kitap okuma çabasındayken, gelip o yeride sizden almaya çalışan insanlar var ne yazık ki. Fakat vapur çok rahat. Bu tip sorunlar orda yok. Vapurdaki tek sorun müzik yaptığını sanan, destursuz bir anda elinde ki aleti çaldığını sananlar. Genci yaşlısı hepsi bu alanı bir para kazanma yolu olarak görmüş ve eline geçirdiği bir müzik aleti alıp, vapurlara koşuyorlar. Tamam iyi yapanlar var birşey demiyorum ama gürültüden başk bir işe yaramayanlarda çok fazla. Vapurda darbuka çalmak nedir yahu? Read More
Haziran ayı benim için inanılmaz yoğun bir aydı. Fakat buna rağmen okumaya ara vermedim ve koyduğum hedefler doğrultusunda okumaya devam ettim. Tabi bu hedefe ulaşmamda ki en büyük etken, metro ve vapurda da okumam oldu. Araba, otobüs vb. kara taşıtlarında okurken başım dönüp midem bulanırken, metro ve vapurda böyle bir sıkıntı olmuyor. Bu sayede yollarda geçirdiğim saatleri çok güzel bir şekilde değerlendirmiş oluyorum. Hele bir de kulak üstü güzel bir kulaklığınız varsa sizi ortamdan izole edebilecek, işte o zaman daha bir tadından yenmez okuma zevki yaşıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz toplu taşıma araçlarımız metro ve vapurlarda sürekli olarak bağırarak konuşanlar, çok yüksek sesle müzik dinleyenler ve müzik yapmaya çalışanlar var. Read More
Yeni bir bu ay okuduklarım yazısı ile karşınızdayım. Haber programı girişi ile başladım biliyorum. Devamı için bir şey düşünmeden yazdım. O yüzden sadece girişin havalı olup, devamının standart olduğu bir yazıya başlamak üzere olduğunuzu belirtmek isterim. Tabi bu yeni kitapları tanımayacağınız anlamına gelmiyor. Read More
Daha önceki aylar 20-25 arası kitap okuyan ben bu ay sadece bir kitap bitirebildim. Evet yanlış okumadınız sadece bir kitap! Çalışma hayatı, İzmir seyahati, trafik, odaklanamama gibi birçok etken buna neden oldu. Gelecek aylarda böyle olmaması dileğiyle diyerek sözü kısa kesiyorum. Read More
İş hayatı, çalışma temposu, yollarda kaybedilen boşuna zamanlar derken, okuma temposu da düşüyor tabi. Her ne kadar zaman ayırmaya özen göstersemde yapılması gereken işler, hobiler, blog, ev işleri vs. derken zaman kalmamaya başlıyor. Zaman yönetimi konusunda Bill Gates’in dediği gibi son an başlamak, kitap okuma için geçerli olmuyor ne yazık ki. Gözler kapanıyor yorgunluktan ve bir anda sabah olmuş, gözlerinizi avuşturuyor olarak buluyorsunuz kendinizi. Read More
[…] İletişim […]