Beşir’le Vals, yıllar önce yapılan katliamlardan birinin hikayesi. Sadece birinin. Daha niceleri anlatılmayı bekliyor. Fakat anlatanı yok henüz. Burada Ari Folman birini anlatmak istemiş. Sabra ve Şatilla Katliamını anlatan ilk ve tek film olmuş. Zaten başka anlatan da olmamış. Ne burada o zaman yapılanları ne de sonrasında yapılanları, anlatan olmamış. Read More
Bir kaç yıl önce, Kazım Taşkent klasiklerinden çıkan, Sir Gawain ve Yeşil Şövalye adlı kitabı okumuştum ve çok beğenmiştim. Yazarı belli olmayan bu orta çağ destanında, bir yolculuk hikayesi anlatılmış ve bu hikayede geçen yerler, karakterler, diğer bir çok hikayeden farklı gelmişti. Kısa olmasına rağmen çarpıcı bulduğum kitapların arasında yerini almıştı. Geçtiğimiz sene dikkatimi çeken bir afişte The Green Knight yazısını gördüm. İtiraf ediyorum, kitap hiç aklıma gelmedi. Read More
Son zamanlarda seyrettiğim en iyi dizi. Bana bu kalite ile gelin dediğim, neden devamını çekmediniz yahu? Diye sorular sorduğum, enfes, tadı damakta bir çalışma. Fleabag ile beraber zirveyi paylaşırlar. Hatta yer yer paylaşmazlar. Evet, beğendim, sizler de beğenin diye buraya yazıyorum. Konumuz Pure! Read More
Son zamanlarda doğru dürüst, iyi bir oyunculuğa sahip, kaliteli bir film seyredemediğimden, sinemadan umudumu kaybetmeye başlamıştım. Bir tür darboğaz, bir tür sistem sorunu diye düşünmüştüm. Fakat, Joker öyle bir geçti ki, ardından seyre daldık. Daha filmin başladığı ilk beş dakikada ben bu filmi tekrar ama tekrar seyrederim dedim. Read More
Hepimizin çoğunlukla yaşadıkları, çoğunlukla yaşanmamış gibi yaptıkları üzerine bir Spike Jonze filmi. Aşk diye çevrilmiş ve bir aşk filmi olarak ele alınmış ülkemizde. Fakat durum böyle değil. Evet, aşk var fakat cicili bicili, sahte acılı bol gözyaşlı vıcıklıklardan değil. Olması gerektiği kadar, olduğu kadar. Kalanı ise distopya. Yoksa ütopya mı demeliyim? Read More
Herhangi bir fikrim olmadan başladığım bir filmdi Danimarkalı Kız. 1890’lar olmadı 1920’lerden bir film seyretmek istiyordum. O zamanların yaşantıları, o zamanların atmosferi ve tabi ki o zamanların doğası. Eğer bir de sinematografik anlamda görsel şölen sunuyorsa tadından yenmez diye içimden geçiriyordum. Sonra Danimarkalı Kız’ı açtım ve bunların çok daha fazlasını buldum. Read More
Uzun zamandır izlediğin hangi filmden çok etkilendin derseniz buyurun cevabı; The Lobster. Neden mi? Cevabı çok uzun bir soru bu neden. Bazen bazı soruların, soru hali çok kısa, cevabı çok ama çok uzun olur. Hatta o cevaplar yeterli olmaz o kısacık soruya. İşte bu soru da böyle bir soru. Ama dilim döndüğünce, pardon parmaklarım çalıştıkça anlatmaya çalışayım sizlere. Read More
Aslında sadece posterleri demek doğru değil. Sonuçta bunlar birer resim birer sanat birer çizim. Hemde tek tip değil bir çok tarzda posterler. Sadece bu kadar da değiller. Bana aynı zamanda silüetleri anımsattı bu posterler. Arka planlarındaki temalar ile birlikte ise resmen bir özet olmuşlar. Buyrun bakın bakalım beğenecek misiniz süper kahraman posterlerini… Read More
Takip ettiğim bir web sitesinde dizilerin sonları ile ilgili değerlendirme yapılmış. Hangi dizi en iyi sonla bitmiş hangi dizi en kötü sonla bitmiş. Tabi bu en iyi kelimesi kişiden kişiye değişiklik göstereceğinden, sizin en iyiniz mi değil mi bilemeyiz. Ama benim burda anladığım, Dexter konusunda yalnız değilmişim… Read More
[…] İletişim […]