Geçen Mayıs ayında ve Haziran ayında farkettiğim bir durum vardı. Bu aylarda kitap okumaları oldukça düşüyor. Nedeni, herhalde -yani tahminim- yazın gelmesi, sıcaklar, yaz hayalleri gibi beklentiler. Bu tip düşünceler ister istemez odaklanmayı düşürüyor. Üstüne bir de sıcakların bastırması hepten uzaklaştırıyor olabilir diye düşünüyordum. Fakat bunların hiçbiri değilmiş. O ay öyle olmuş işte. Herhangi bir nedeni ya da hep böyle olacak diye bir durumu yokmuş. Bu tip konular üzerinde çok düşünmemek lazım. Olur ya da olmaz, o ay öyle olmuştur ve geçmiştir. Read More
Nisan ayı iyi bir okuma ayı olmadı. Az biraz kaygılar, çokça biraz ne oldu, ne olacak düşünceleri, bolca gelecek planları ve her planın yanında bulunan kaygılarla geçen biten aylardan biri oldu. Hal ve durum böyleyken kitaplara sığınma zamanları arttırıldı. Arttırıldı fakat odaklanma sorunu dolayısıyla okuma zorlaştı. Read More
Yine yeniden güzel bir Mart ayı ile okuma listemi yazıyorum. Bahar geldi diye salmak yok okumaya devam! Zaten İstanbul’da bahar gelse ne olur ki? Şehir pisliği, gürültüsü, lanet trafiği ve saygısız sevgisiz insanları ile hangi bahar güzel olabilir ki? O yüzden İstanbul’da yaşamamı sağlayan kitaplarla yaşamaya devam ediyorum. Read More
Şubat aylarını pek sevmem aslında. Kısa bir ay ve ne zaman başladı ne zaman bitti anlaşılmaz. Bu beni rahatsız eder. Ama bu Şubat güzel bir Şubat oldu. Neden derseniz güzel okumalar yaptım. Bu yıl için kendime koyduğum klasikleri okuma hedefinde büyük bir basamak olan Sefiller’i okudum bu Şubat ayında. İyi ki okumuşum dediğim nadir mükemmellikte bir eserdi. Read More
[…] İletişim […]